Küçük Ali ve ailesi hafta sonu olunca pikniğe gitmişler. Ali’nin annesi getirdiği yiyecekler ile çok güzel kahvaltı hazırlamış. Kahvaltılıkların arasında olan zeytin tanesi ilk kez böylesine çok ağacı bir arada görüyormuş. Her yer yeşil ve çok güzelmiş. İçinden: “Keşke ben de bu ormandaki ağaçlardan biri olsam ve özgürce yaşasam.” diye düşünmüş.
Onun bu dileğini orman perisi duymuş ve bu küçük zeytin tanesinin isteğini gerçekleştirmeye karar vermiş. Aile tam kahvaltı yaparken şiddetli bir rüzgarın estirmeye başlamış. Rüzgar o kadar şiddetli esiyormuş ki Ali ve ailesi ayakta durmakta güçlük çekiyorlarmış. Aynı zamanda masanın üzerinde olan yiyecekler de uçmaya başlamış. Zeytinin tanesi ne olduğunu anlamıyor ve “Eyvah düşüyorum öleceğim galiba.” diye korkuyormuş.
Orman perisi hemen zeytin tanesinin yanına gelmiş: “Korkma küçük zeytin, senin dileğini gerçekleştiriyorum. Birazdan seni toprakla buluşturacağım.” demiş. Orman perisinin sözlerini duyan zeytin tanesi çok mutlu olmuş. Gözlerini kapatarak dileğinin gerçek olması için kendini rüzgarın esintisine bırakmış. Rüzgar zeytin tanesini almış ve ileride açık olan bir çukurun içine atmış.
Zeytin tanesi çukurun içine girdikten sonra orman perisi sihirli sopasını tekrar sallamış. Çukurun içi toprakla dolmuş. Hemen ardından sihirli sopasını gökyüzüne tutmuş ve zeytine can suyu olan yağmurun yağmasını sağlamış.
Zeytin tanesi artık toprağın içindeymiş: “Eee nasıl ağaç olacağım ki ben?” diye kendi kendine sormuş. “Biraz bekleyeceksin, önce köklenecek ve filizleneceksin. Ardından filizin toprağın yüzüne çıkacak ve bir fidana dönüşeceksin. Daha sonra da tam istediğin gibi bir ağaç olacak ve özgürce yaşayacaksın.” demiş orman perisi.
Tam da orman perisinin dediği gibi olmuş. Aradan birkaç ay geçtiğinde artık o bir zeytin tanesi değil zeytin fidanıymış. Yeşil yapraklarında rüzgarı güneş ışığını hissetmek çok hoşuna gidiyormuş. Fidan olarak bir yıl geçirmiş. Ama her gün biraz daha büyüdüğünü hissediyormuş. Ertesi yıl artık kocaman gövdesi, dalları olan bir ağaçmış. Hatta birkaç yıl sonra zeytin vermeye başlamış ve ormanda en uzun yaşayan ağaç olarak çok uzun yıllar özgür ve mutlu yaşamış.