Bir varmış…Bir yokmuş. Büyük bir çiftlikte yaşayan, çok çalışan hayvanlardan oluşan bir hayvan grubu varmış. Bütün hayvanlar o kadar çalışkanmış ki hepsi verilen görevleri eksiksiz yerine getirmek için can atıyorlarmış. Çiftliğin bütün işlerini birlikte yapmaya çalışan hayvanların eğlenceli hallerini izleyen çiftlik sahibi bundan çok memnunmuş. Hayat birlikte çok güzel geçerken yalnız küçük domuzcuk hiçbir iş yapmadan otururmuş.
Domuzcuğun iş yapmaması önce hayvanlar arasında pek sorun yaratmamış. Domuzcuk çiftlikte bulunan bütün hayvanlardan daha küçükmüş. Bundan dolayı bütün hayvanları domuzcuğun iş yapmamasını hoşgörüyle karşılamış. Uzun bir süre bu durum böyle giderken artık domuzcuk büyüdüğünde bütün hayvanlar domuzcuğun artık iş yapmasını bekliyormuş. Domuzcuksa bütün gün yatıp çiftlikte gezip dolaşıyormuş.
Bütün hayvanlar hiç itiraz etmeden; yemek, temizlik, kıyafet dikip onarma gibi işleri yaparmış. Domuzcuk bütün gün tembel tembel lezzetli yiyecek ve içecekleri tüketiyormuş. Bu da bütün hayvanları oldukça kızdırmaya başlamış. Artık bu duruma dur demenin vakti geldiğini düşünüyorlarmış. Domuzcukla konuşmak için küçük bir yemek düzenlemişler.
Domuzcuk yine her zamanki gibi sofra kurulduktan sonra gelip yiyip içmiş. Bütün hayvanlar gece sonunda artık onunla konuşmaları gereken bir konu olduğunu dile getirmişler. Domuzcuk önce bütün hayvanların kendisinden şikayetlerini dinlemiş. Sonra omuz silkerek kendisinin hiçbir iş yapmak istemediğini böyle hayatından çok memnun olduğunu anlatmış büyüklerine. Tembelliğinden hiç şikayeti yokmuş.
Çiftlikteki hiçbir hayvan domuzcuğun bu konudaki söylediklerine itiraz etmemiş. Bunun sebebi de domuzcuğa iyi bir ders vermeyi hepsinin düşünmesiymiş. Bu konuda ne yapacaklarına birlikte oturup karar vermişler. Domuzcuğun hiçbir işini kendileri yapmama kararı almışlar. Domuzcuğun yaşadığı kulübeyi temizlememeye başlamışlar. Onun sevdiği yemekleri yapmadıkları için domuzcuk sofraya geldiğinde kendine göre bir yiyecek bulamıyormuş. O yüzden aç uyuyormuş. Bu durum artık sıkıntı vermeye başlamış.
Böylece günler geçerken domuzcuk artık sorumluluk almaya başlamış. Yemek saatlerinde yemek hazırlayan hayvanlara yardımcı oluyormuş. Sofrayı hazırlıyor, odasını temizliyormuş. Elbise dikmeyi ve onarmayı öğrenmeye başladığında bütün hayvanları memnuniyetini kazanmış. Böylece hayatı birlikte yaşadığı hayvanlarla paylaşmanın mutluluğunu yaşamanın ne kadar güzel olduğunu öğrenmiş.